Ben küçükken dünyamızı, saçı-sakalı bembeyaz ve upuzun, kendisi de upuzun, çok yaşlı ama sapasağlam bir dedeye benzetirdim. Yani beynimde öyle bir çağrışım uyanırdı bazen. Bu bilgelikti, güngörmüşlük gizemdi dünyamız için.

Bana göre hâlâ öyle dünyamız ve ben şimdi bir gökkuşağı ifadesini de eklemek istiyorum. Ya da renk yelpazesi de diyebiliriz. Çünkü çeşitli renklerde insanlar, çeşitli türlerde toplumlar, kültürler ve diller var. Böylesine rengârenk, böylesine canlı evlatları olan yaşlı dede, her birimizi hâlâ anaç bir sevgi ile sarmalıyor. Bizlerde böylesine rengârenk dilleri ve kültürleri merak ediyoruz öyle değil mi? Ben çok merak ediyorum mesela.. Yabancı dilleri, o dillerin anlattıklarını, anlatma biçimlerini merak ediyorum. Bu kadar dilin nasıl ortaya çıktığını, hangi ihtiyaç ve koşulların bu dilleri oluşturduğunu, dillerin bölgelere, ırklara ve coğrafyalara nasıl dağıldığını merak ediyorum.

***İşte bu merak bizi yeni diller öğrenmeye yöneltiyor. Amaçlar, beklentiler birbirinden farklı.. Kimi insanlar kendilerini geliştirmek için, kimi insanlar kariyer planları için, kimileri daha iyi bir iş bulabilmek için yabancı dil eğitimine ilgi duyuyorlar. İlgi duyuyorlar dedim ama bu ilgi son yıllarda bir gerekliliğe dönüştü.

Ben bir yazar ve yaşam koçu olarak, bu eğitimin daha çok entelektüel ve iletişim yönüyle ilgileniyorum. Sonuçta yazacağım eserlere içerik oluşturma açısından benim içinde iş alanıyla ilgili ama yine de dünya edebiyatından bir kitap okurken, çeviri bir kitap da olsa burnuma farklı kahve kokuları geliyor ve bu kahve kokusu cezbediyor beni. İşte bu kahve kokusu beni bulunduğum mekândan kokuyu takip edercesine başka diyarlara götürürken, kitaptaki kahramanların kendilerini ifade ediş biçimlerini duyuyorum. Aslında yanımdalar sanki bana anlatıyorlar. Aynı zamanda bir yaşam koçu olarak, bir gün farklı bir dilden farklı bir kültürden danışanım olursa, aynı duyguları hissedebilmek, birbirimizin gözlerinin içine bakabilmek, onun dünyasına girebilmek benim için tarif edilemez bir duygu olurdu.

Sonuçta hangi amaçla yabancı dil eğitimi alırsak alalım, bizi zenginleştirdiğini, ufkumuzu aydınlattığını, empati yeteneğimizi geliştirdiğini, kısacası eğitimin insana kattığı değerin göstergelerinden biri yabancı dil eğitimi de…

***Günümüzde kitle iletişim araçlarının gelişimi, yaşadığımız pandemi döneminde, iletişim teknolojisinin daha da gelişmesi bizim için büyük bir nimet aslında. Ve bu nimeti hemen fark edip faydalanmayı başardık. Dünyanın çocukları olarak birbirimize bu kadar yakınlaşmamızın hem avantajlarını bazen de yanlış veya eksik bilgi ve kullanımlarından dolayı dezavantajlarını yaşarken, yabancı dil eğitimini de bu teknolojilerden faydalanarak kolayca almamız insana oldukça keyif veren bir durum olmalı. İletişim teknolojisinin online yabancı dil eğitim konforunun tadını çıkarmalıyız.

Bizim teknolojimiz geliştikçe, ak saçlı bilge dedemiz bizimle dünyanın bütün dillerini kullanarak bizimle iletişim kurmaya, bizi sarmalamaya devam edecek…